Arama sonuçları

Tıp uzaktan okunur mu? Gelecekte ‘doktor’ sorunu yaşar mıyız?

Tıp uzaktan okunur mu? Gelecekte ‘doktor’ sorunu yaşar mıyız?

Tıp uzaktan okunur mu? Gelecekte ‘doktor’ sorunu yaşar mıyız? Uzaktan eğitim sağlık alanında gelecekte sorun yaşamamıza neden olacak mı? Tüm bu soruları pervinkaplancom instagram yayınında konuğumuz olan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve Prof. Dr. Bahadır Güllüoğlu konuştuk. Tıp fakültesinde teorik derslerin uzaktan alınabileceğini ancak beceri temelli, usta-çırak ilişkisine de dayananların ise mutlaka yüz yüze, hastane ortamlarında yapılması gerektiğini söyledi. Son sınıf öğrencilerinin işgücü olarak da görüldükleri için Kovid-19 hastalarına baktıklarını anlatan Güllüoğlu, bu öğrencilerin de alt sınıfların da eksiklerini gidermek için fakültelerin özel programlar yapması gerektiğini vurguladı. Güllüoğlu, “Kendi haline bırakılmamalı. Ama birçok fakülte bunları kapatmak için özel programlar hazırlığında” dedi.

TIP UZAKTAN OKUNUR MU? GELECEKTE ‘DOKTOR’ SORUNU YAŞAR MIYIZ?

İşte Güllüoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar:

Uzaktan eğitim üniversite öğrencilerini özellikle de uygulamalı eğitim alınan bölümlerde okuyanları daha çok etkiliyor. Bu bölümlerden birisi de tıp eğitimi ki en özel bölümlerden birisi. Bu bölümde okuyan öğrenciler uzaktan eğitim sürecinden nasıl etkileniyor? Tıp uzaktan okunur mu?

Bu söylediğiniz bugün sadece bizim problemimiz değil, dünyanın birçok yerinde aynı problemle karşı karşıyayız. Ama eğitim de durmaz tabii ki sonuçta ideal bir eğitim olmasa da uzaktan eğitim karşımızda ara bir çözüm olarak karşımızda duruyor. Tıp, bunların arasında çok farklı bir yerde uygulamalı eğitimin tam göbeğindeyiz çünkü. Sadece biz değil diş hekimliği, hemşirelik, tıp teknisyenliği gibi tıpla ilişkili birçok branşta uzaktan eğitimi uyguluyoruz. Ne kadar faydalı olacak zaman gösterecek. Ama hiçbir şey yapmamaktansa uzaktan da olsa bazı dersleri devam ettirebilmek en azından teorik dersleri devam ettirebilmek bizim için önemli.

TEORİK EĞİTİMİ UZAKTAN ALABİLİRLER

 Aslında teknoloji bize birtakım avantajlar sağlıyor. Bunlardan bir tanesi ben yıllardan beri savuna geldiğim şeydir; teorik derslerin aslında video bazlı bir şekilde verebileceği geri kalan zamanın aslında çok ta hastane içerisindeki pratik eğitime ayrılması gerektiğini düşünen bir kişiyim. Çünkü biz bugün biliyoruz ki teorik eğitimi sınıfta tabi ki alabilirsiniz ama 150-200-300 kişilik amfide aldığınız dersle bilgisayarda video olarak aldığınız ders arasında çok fazla bir fark yok. Çünkü amfi derslerinde kalabalıktan ötürü soru sorma imkanınız da çok az zaten.  Bu derslerin video temelli olarak verilmesi ve öğretim üyesinin de yanıtlabileceği bir sistemle sürdürülebilir. Aslında bugün bunu da test ediyoruz.

BECERİ EĞİTİMLERİ YÜZ YÜZE OLMALI

Ancak tıpta 3 tane eğitim var. Birincisi bilgi bunu dediğim gibi video bazlı yapabilirsiniz. İkincisi  beceri. Beceri tabi ki çok önemli beceri tıbbın içerisindeki en kilit noktalardan bir tanesi. Sadece el becerisi gerektiren cerrahi branşlar için değil, dahili branşlar içerisinde muayene teknikleri de dahil olmak üzere her şey el becerisine bağlı. Muhakeme keza aynı şekilde çünkü elde ettiğiniz datayı hastadan elde ettiğiniz bilgiyi sadece hastalığıyla ilgili hastanın kendi özellikleriyle beraber kombine edip bir şekilde bir çözüme ulaşmaya çalışıyorsunuz bir sentez yapıyorsunuz. Bunu da tabi ki bir ekran karşısında yapabilmeniz çok zor çünkü ekran karşısında canlı bir hasta olmasının ötesinde zaten bir öğretim üyesi öğrenci işbirliği içerisinde yapılması gerekiyor. Çünkü o fikir jimnastiği yapılırken bir takım feedbackler almanız lazım. O sırada bunu da yapacak olan kişi öğretim üyesi. Bunu video bazlı bilgisayar başında yapabilmek oldukça zor. Ama tabi ki imkansız değil kısa da olsa bu yapılabilir.

CERRAHİ BECERİLER EKRAN BAŞINDA ÖĞRENİLMEZ

Ama bir üçüncü kısım daha var becerinin içerisinde tabi ki cerrahi becerileri hiç bahsetmiyorum orada tabi ki büyük sıkıntımız var . Dikiş atmaktan, almaktan bahsedelim. Bunu bir şekilde en kötü ihtimalle maket üzerinde yapmanız gerekir. Ama ekran karşısında bunu da yapabilmeniz mümkün değil. Bunun için bir an önce bu dönemin bir an önce geçmesi ve bu öğrencilerin tekrar tıp fakültesine dönüp hastanelere dönüp eğitimlerine orada devam etmesi lazım.

TIP SADECE BİLGİ VE BECERİ DEĞİLDİR

Tıp eğitiminde üçüncü nokta tutum. Bizim için en önemli şeylerden bir tanesi. Bu profesyonelliğin en ana konularından bir tanesidir. Tıp sadece bilgi ve beceri değildir. Aslında bu sadece bizim alanımız için geçerli değil her meslek için geçerli. Tutum da çok önemli profesyonellikte. Yeni gerçek anlamda hasta hekim ilişkisi hekimlerim kendi aralarındaki ilişki, hekim- hemşire, hekim diğer sağlık personelleriyle arasındaki ilişkiler bunlar ancak ve ancak hastane ortamında elde edebileceğiniz şeyler. Bununla ilgili teorik ders verebilirsiniz uygulama yapmanız gerek. Geri bildirime ihtiyacınız var. Onu da yapacak olan sizin rol modelleriniz. Yani öğretim üyeleri, diğer yardımcı eğitim görevlileri ki içlerinde asistanlar, hemşireler var.

HEMŞİRELERDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENİRLER

Rol modelleri kim? Etrafında çalıştığınız öğretim üyeleri diğer yardımcı eğitim görevlileri bunların içerisinde asistanlar da dahil olmak üzere yine hemşirelerimiz var. Yine bir tıp fakültesi öğrencisi hemşireden bile bir sürü şey öğrenebiliyor. Dolayısıyla burada sadece bir profesörle ya da doçentle karşı karşıya gelmekten bahsetmiyorum. Tutum açısından da bilgi açısından da beceri açısından da dolayısıyla uzaktan eğitim ideal değil ama günümüz koşulları içerisinde daha ne kadar sürecek bilemiyoruz tabi ki ama en azından aradaki boşluğu kapatabileceğimiz en iyi metedoloji şu anda.

EN BÜYÜK PROBLEMİ HANGİ SINIFLAR YAŞIYOR?

Özellikle hangi sınıflarda sorun yaşanıyor? Örneğin ilk 3 yıl tıp eğitimi teorik ise son 3 yıl da uygulamaya dayalı dersek 4-5 ve 6’daki öğrenciler uzaktan eğitim sürecinde ne durumda?

Aslında bakacak olursanız en büyük problemi yaşayacağımız sınıflar 6.sınıflar yani internler. Bilmeyenler için açıklamakta fayda var internlik tıp fakültesi eğitim içerisindeki son yıl. Burada siz normalde bir ders almıyorsunuz, sınavda yok. Stajlara gidiyorsunuz. Stajlar her fakülteye göre değişmekle beraber genellikle cerrahi, dahiliye, kadın doğum  ve çocuk hastalıkları etrafında dönen  ama bunun yanında halk sağlığı, acil tıp, gibi birtakım psikiyatri gibi fakülteye göre değişmekle beraber 12 ay  boyunca sürüyor. Yani normalde tıp fakültesinde 3. sınıf öğrencisi yaklaşık olarak 9 ile 10 ay eğitim alırken, bazı yerlerde 8 ay 8,5 ay 6.sınıflar ise 12 ay eğitim alıyorlar.

USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ İÇİNDE GEÇİYOR

Aslında bu eğitim tamamı ile usta-çırak eğitimi içerisinde geçiyor. Tamamı ile demeyelim de içerisinde geçen temel alınan bir eğitim süreci burada teorik dersler programlı teorik dersler çoğu yerde yok. Ama programlı teorik dersli olan bölümlerde var yani bir dahiliye stajı sırasında onların kendi klinik eğitimleri oluyor seminerleri oluyor bunlara tabi ki katılıyorlar ama onlara yönelik özellikle 6.sınıfa yönelik özellikle ders programı konulmuyor. Bildiğim kadarıyla birçok yerde ama şu anda Türkiye’de biz böyle bir sıkıntı yaşamıyoruz. Şundan dolayı internler aktif olarak çalışıyorlar.

SADECE KOVİD HASTALARIYLA İLGİLENİYORLAR

Yani buradaki asıl problem onların hastaneye gelip gelmemeleri değil hastanedeyken bu iş gücü olarak görülen arkadaşlarımızın kendi bazen yapmaları gereken staj eğitimi dışında Kovid hastalarıyla ilgileniyorlar. Böyle bir dezavantaj var.

Peki hiç mi normal cerrahi eğitim almıyorlar? Alıyorlar ama istenildiği kadar olmuyor. Aslında 1-2-3’lerde de bir takım teorik eğitim yanında pratik eğitim de veriliyor. Biz örneğin Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde biz normalde maketler üzerinde de klinik branşlara giriş dersleri dediğimiz çeşitli derslerimizi veriyoruz. Bunları yapamıyoruz. 1’ler için olmasa bile 2 ve 3’ler için çok önemli. Hastane içinde, kliniklerde yoğun geçen yıllar 4 ve 5’nci sınıflar. Bu sınıflarda böyle bir pratik eğitim almamış olmaları 6.sınıfı etkileyecek. 6’ye geldiklerinde bu öğrenciler 4 ve 5. sınıflarda yeterince muayene tekniklerini göremezlerse muayene yapamazlarsa, bir takım küçük girişimleri yapamazlar ise en azından maket üzerinde 6’ye geldiklerinde geride kalmış olacaklar. Seneye kadar Kovid problemi biterse 6’ya gelecek bu öğrencilere alamadıkları pratik eğitimi mutlaka yoğun biçimde, belki de ayrı bir müfredat oluşturarak vermemiz gerekecek. Onların elinden tutacak bir koçluk sistemi olmalı.

Yoksa kendi başlarına öğrenirler diye bırakırsak eksik kalacaklar. Çünkü bu eğitimler geçtiğimiz mart ayından bu yana alınamıyor. Bunun için bu senenin 4’leri için 5’nci sınıf, 5’ler için ise 6’ncı sınıf bunları gidereceğiz sınıflar olacak.

Bu yılın 6’ları sadece Kovid hastalarıyla ilgilenip, bir kadın doğuma giremiyor, bir cerrahi küçük işlemleri yapamıyorsa eksik olacaklar.

ŞU ANDA BİRİNCİ ÖNCELİK KOVİD HASTALARI

Ancak unutmayalım ki ülkemizin birinci acil önceliği Kovid hastaları. Bugün hepimiz şunu düşünmek zorundayız bir savaş durumunda ne düşünüyorsak onu bugün içinde düşünmemiz gerekiyor. Bu da bir savaş durumu. Kurtuluş Savaşı sırasında, Çanakkale Savaşı sırasında tıp fakülteleri öğrencileri cepheye sürüldü. O zaman da onları eğitimi düşünülüyordu ama mecburen gittiler. Bunu da öyle düşünmemiz gerek. Ama güzel tarafı şu, bu açığı kapatmak daha kolay. Bir tıp fakültesi öğrencisi eğer istiyorsa 6.sınıfın içinde de, 6.sınıftan sonrada bu açıkları kapatabilecek zamanı ve fırsatları bulacak. Ama burada tamamı isteğe bağlı olmamalı. Fakülteler ve devlet buna göre önlem almalı. Ama açığı kapatacaklar. Bu süreçte hızlı olgunlaşıyorlar.

ÖZEL PROGRAM YAPMALI

Kısaca fakülteler bu öğrenciler için özel program yapmalı değil mi?

Kesinlikle kendi haline bırakmamak lazım. Öğrenciler sahiplenildiğini hissetmeli. Bu programları fakültelerin yapacağını biliyorum ben. Bu yüzden herkes müsterih olsun. Bununla ilgili fakültelerde çalışmalar oluyor.

Bu açık kapatılır diyorsunuz. Yoksa yıllara göre doktor seçmek zorunda kalmayız bunu mu anlıyoruz?

Şöyle söyleyeyim bir silkinmeye ihtiyacımız vardı, bazen bu tip tramvalar daha güzel şeylere yol açabiliyor. Biraz evvel söylediğim şeyde çok ciddiydim gerçekten bu sene mezun olacak doktorlarımız çok daha olgun doktorlar olarak çıkacaklar. Çünkü gerçekten bir şeyin bir tramvanın içinden geçiyorlar. Bu çok önemli. Evet bir kısmı hastalanıyor bir kısmı başka türlü sıkıntılar ile uğraşıyor, eğitimi eksik olabiliyor ama gerçekten şimdi hayatın içinden geçiyorlar. Kimse böyle bir süreç yaşamalarını istemezdi. Ama açığı kapatacaklar. Şunu unutmayalım tıp fakültesi eğitimi 6 senede bitmez. Bundan sonraki eğitimi ister pratisyen hekim olun ister aile hekimi olun isterse herhangi bir dalda ihtisasını yapıyor olun önünüzde daha uzun yılları var. Tıp fakültesi öğrencileri zekidir ve bunu kapatırlar.

TUS TERCİHLERİ NASIL DEĞİŞİYOR?

Ben de tam Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) konusuna gelecektim. Neden cerrahi alanlar artık daha az tercih ediliyor? Şimdi buna iki açıdan bakalım bir tanesi şöyle diyorsunuz iyi öğrenciler cerrahi seçmiyor daha dahili branşları işte dermatoloji  radyoloji, nükleer tıp yada dahiliye de medikal onkoloji gibi birtakım daha doğrusu medikal onkoloji bir yan dal ama ona doğru gidebilecek bir takım yan dalları tercih edebiliyorlar. Cerrahi neden tercih etmiyorlar?

İki sebebi var bir tanesi açıkçası verdikleri emeğin karşılığını çok alabileceklerini düşünmüyorlar. Bu eskiden de aslında 3 aşağı 5 yukarı böyleydi. Ama artık şunu görüyoruz doktora saygı toplumda azaldıkça ki kimse bunu saklamasın, 20-30 yılda bu noktaya geldik. Şimdi mezun arkadaşlarımız daha az hastaya zaman ayırabilecekleri ama emeklerinin karşılıkların alabilecekleri branşları seçmek istiyorlar. Ve nöbeti olmayan alanları.

Yine doktora bakış ile ortaya çıkan davalar var. Yaptığınız işlemin komplikasyon olasılığı  yüksek ise ki cerrahiler bunun içerisindedir illa ki kanamanız olur, illa ki enfeksiyonunuz olur illa ki bir takım sıkıntılarınız olur. Kimse mükemmel değil, ama sizin komplikasyon oranınız düşük de olsa davalarla karşılaşıyorsanız bu da küstürüyor. Dolayısıyla akıllı olan seçmiyor. Ancak bu alanlarda rol modelleri olanlar ve bunun için tıp okuyanlar seçiyor.

Peki diğer taraftan başka bir açıdan bakalım peki bu kadrolarımız dolmuyor mu doluyor. Tıp  fakültesinden çok mezun veriyoruz. Açılan kadrolara bir şekilde bir hekim giriyor. Öyle ya da böyle. Şimdi ben sınıflama yapmak istemiyorum, çok zekiler işte plastik cerrah oluyor ya da dermatolog oluyor daha az zekiler ya da daha düşük puan tutturanlar genel cerrah oluyor diye. Bende bir genel cerrahım. Şu kadarını söyleyeyim eğer tıp fakültesinden bir kişi mezun oluyor ise zekidir. Önemli olan girdiği yani ihtisasını yapacağı yerdeki eğitimi kaliteli olsun. Burada bize düşen görev bu eğitimin yeterince verilip verilemediğini kontrol edebilmek. Biraz da tercihler arz-talebe göre belirleniyor.

07-12-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş