Arama sonuçları

Yabancı öğretmenler: Türkiye’ye neden gelmek istemiyorlar?

Yabancı öğretmenler: Türkiye’ye neden gelmek istemiyorlar?

Türk öğretmenlerin tıpkı doktorlar, mühendisler, hemşireler gibi yurtdışına göç etmeye başladıklarını dile getirdik ancak bir başka sorun daha var. O da Türkiye’deki özel okulların özellikle ağırlıklı yabancı dil eğitimi veren okulların yabancı öğretmenleri Türkiye’ye gelmeye ikna etmede sorun yaşamaları.

Gerekçe ise ekonomik. Başta kira olmak üzere büyük kentlerde yaşam maliyetinin yüksek olması. İstanbul genelinde ise deprem korkusu. Yabancı öğretmenlerle ilgili başta YÖK’ten denlik alınmasının zaman alması gibi bürokratin işlemler de bu sürecin sıkıntılarını artıran başka bir nokta.

ÇEKİNCELER YAŞANAN DÖNEMLER

Görüştüğümüz eğitimciler zaman zaman geçmiş yıllarda da terör saldırıları artınca ya da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yabancı öğretmenlerin Türkiye’ye gelmekte çekinceler yaşadıklarını belirtiyor. Günümüzde ise isteksizliğin nedeni ekonomik. Yüksek kiralar, artan enflasyon ve yaşam pahalılığı yabancı öğretmeni düşündürüyor. Geçen sene meydana gelen ve resmi rakamlara göre de 50 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş merkezli depremlerde karar mekanizmalarını olumsuz etkiliyor. Özellikle İstanbul’da büyük bir deprem olacağının beklentisi ise şu anda bile görev yapan yabancı öğretmenler arasında tedirginliğe neden oluyor.

 Bunun yanı sıra gelecek öğretmenin diploma denkliğinde uzayan süreçler ve bürokratik işlemlerin uzaması da okulları sıkıntı yaşamalarına yol açıyor.

TÜRK ÖZEL OKULLARI

Bakın özel okullardaki yöneticiler bu sorunları nasıl dile getiriyor:

“Yabancı özel okullarda Türk özel okullarında olduğu gibi büyük bir sıkıntı yok. Ancak Türk özel okullarda bir süredir ekonomik gerekçelerle sıkıntı yaşanıyor. Çünkü getireceğiniz öğretmene bir paket sunmanız gerekiyor. Bu paketin içinde maaşın yanı sıra sağlık sigortası, çocuklarına ücretsiz eğitim, ülkesine en az bir kez verilecek ve tüm aileyi kapsayan uçak bileti ve konaklama söz konusu. Lojmanı olan ki, bunların sayısı birkaç tane daha avantajlı ama kirayı okulun karşılaması çok zor, verilen kira yardımı ise özellikle İstanbul’da ev kiralarının bu kadar yüksek olması nedeniyle cazip olmuyor.

NE KADAR MAAŞ ALIYORLAR?

Ortalama yabancı öğretmenlerin maaşları 2 ile 3 bin dolar arasında. Bazı okullar Türk lirası ödeme yapıyor, bazı okullar da yüzde 30’unu döviz olarak ödüyor. Ancak oturmak istedikleri bölgelerde ev kiraları 40-50 bin TL’den başlayınca aldıkları ücret yetersiz geliyor. Yaşamın pahalı olması da çok etkili oluyor. Eskiden yabancı öğretmen Türkiye’de çalışıp para biriktirirdi, şimde bunu yapamayınca cazibesi kalmıyor.

İSTANBUL DEPREMİ KORKUTUYOR

Bir de deprem korkusu var. Sürekli İstanbul depreminin gündemde olması da maalesef olumsuz etki yapıyor. Kahramanmaraş depremi de gözlerini korkuttu. Ayrıca yabancılar bizim gibi yetişmiyor onlar için güvenlik herşeyden önemli. Güvenlikle ilgili de kaygıları söz konusu.

FUARLARA GİDİŞ BAŞLIYOR

Eskiden yabancı öğretmenler okullar arasında dönerdi, sözleşmesi dolunca bir okuldan diğerine giderdi, yani okullar arasında sirkülasyon olur ve biz de sıkıntı çekmezdik öğretmen bulmakta. Şu anda sıkıntı var ve yine öğretmen bulmak için yurtdışı fuarlara gideceğiz. Ancak orada da özellikle Asya ve Körfez ülkeleriyle yarışmak çok zor. Bu büyük pazarın en büyük aktörleri onlar. Onların teklif ettikleri rakamlara bizim ulaşmamız zor oluyor.

TÜRK PARASININ DEĞERİ

Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk de son zamanlarda yabancı öğretmenlerle ilgili bir sıkıntı yaşandığına değinerek, şu bilgileri veriyor:

“Böyle bir sıkınta maalesef var. Türk lirasının yabancı para cinsinden değerini kaybetmesi maaşları düşürdü. Buna paralel konut kiralama gibi giderler ve yaşam pahalılığı arttı. Yabancı öğretmenler Türkiye’ye geldiklerinde gezmeyi, dışarda yemeği seviyorlar. Yüksek enflasyonla birlikte bunları yapamaz hale gelince, bir de üzerine konut verilmiyorsa  okulun ikna etmesi zorlaşıyor. Bir de YÖK denkliği istenmesi ve bunun zaman alması da bir başka sorun oluyor. “

BÜROKTARİK İŞLEMLERİN UZAMASI VE KARMAŞIKLAŞMASI

Okullar yabancı öğretmenleri üç farklı statüde alıyor: Usta öğretici, uzman öğretici ve branş öğretmeni. Peki bürokraside sorun nereden kaynaklanıyor ve bu çalıştırma yöntemleri nasıl oluyor? Bakın bunu da yöneticiler nasıl anlatıyor:

“Usta öğretici: Lisans diplomasınını yanı sıra ana dili İngilizce olmayanlara dil öğretebileceğini gösteren TEFL, CELTA, DELTA belgelerinden birine sahip olacak. Bunlar derslere girdiklerinde not vermiyorlar, önemli olan  çocuklara telaffuz (Pronunciation) kazandırmaları.

Uzman öğretici: Daha çok İngilizceyle ilgili bölüm bitirmeliler yani filoloji gibi bir bölüm olmalı. Bu kişileren de yine dil öğretibileceğini gösterir belgeler istenir. Uzman verior

Öğretmen: Matematik, fizik, kimya gibi sayısal derslerin yanı sıra hangi branşta derse girecekse bu alanlardan mezun olacak ve ülkesinde en az 2 yıl öğretmenlik tecrübesi olacak.

YÖK DENKLİĞİ İSTENİNCE BELGELER UYUŞMUYOR

Sorun ise şöyle: Eskiden bakanlıktan ön izin belgesi alır, bu kişilerin tüm belgelerini noterden çevirir ve bakanlığa göndererek atamalarını yapar, çalışma bakanlığında da çalışma ve oturma izni alınırdı. Ama 3 senedir çalışma bakanlığı oturma ve çalışma izni vermek için YÖK’ten denklik belgesi istiyor. Burada sorunlar başlıyor. Her ülkenin öğretmenlikle ilgili farklı kriterleri var, bunlar uymuyor. Bazı ülkeler formasyon istiyor, bazıları istemiyor, bazı ülkeler lisans yerine öğretmenlik yüksek lisansına göre atıyor. YÖK’e bu denklik için gittiğinde sorunlar başlıyor. Bir kez sayfasında 2-3 ayda denklik çıkacağı yazıyor olsa da bir yılı buluyor, hatta geçiyor. Bakanlık iki senedir bu sorun yüzünden denkliğe bir yıl uzatma getirdi.

YÖK'TE YAŞANAN SORUNLAR

Bir de şöyle sorunlar var. Örneğin usta öğretici alacaksın, yani bu kişi çocuklara sadece telafuz öğretecek ama tarih mezunu, yönetmeliğe göre alabiliyoruz. Ama YÖK bunu anlamıyor ve diyor ki; ‘Sen Türk tarihi dersi almamışsın, tarih öğretemezsin’ ve denklik vermiyor. Oysa tarih dersine girmeyecek.

Ya da okula müdür alacaksın, sosyoloji mezunu ve kendi ülkesinde müdür olarak çalışıyor ama müdür olarak işe alamıyoruz. Ayrıca aynı kampusta iki okulun var, ortaokul ve lise. Öğretmeni lise için aldın ama haftada 8 saat dersi var, diğer okulda da ders vermesini istiyorsun ama bakanlık diyor ki yabancı okullar hariç sadece bir tek okul türünde derse girebilir. Lisede derse giren ortaokulda giremiyor, yenisini alman gerekiyor. Zaten öğretmenler gelmek istemiyor, ekonomik sorunların yanı sıra ülkenin jeopolitik durumu nedeniyle de gelmek istemiyor bir de böyle bürokratik sorunlar çıkıyor.

KAÇAK ÇALIŞTIRMANIN YOLU AÇILIYOR

Bu durum dürüst çalışan okulları zor duruma sokarken, bazılarının kapı arkasından dolanıp, başka birinin adıyla kaçak yabancı çalıştırmaya gidiyor. Dil bilen bazı mülteciler bu şekilde çalıştırılıyor, ne sigorta ne atama var. “

TÜRK ÖĞRETMENLERİNE DE YANSIYOR

Yabancı öğretmenin enflasyon nedeniyle maaşını düşük bulmasının bir başka sonucu da bu durumun Türk öğretmenlere yansıması oluyor. Bakın nasıl etkili oluyor: “Okullar yabancı öğretmene daha fazla verebilmek için bu kez de Türk öğretmenlerin maaşlarında kısıtlamaya gidiliyor. Bu kez de bizim öğretmenler sıkıntıya giriyor ki haklılar. Zaten şu koşullarda eğer okulların vakıf gibi onları destekleyecek bir gelirleri yoksa, tüm gelirleri velilerden gelen öğrenim ücretleriyle bırakın yabancı öğretmen almayı, ayakta kalmalarının bile çok zor olduğu bir dönemdeyiz. “

14-01-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş