Yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 8 milyonu aştı

Yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 8 milyonu aştı. YÖK Başkanı Saraç, "Rusya'dan sonra ikinci ülkeyiz, diyorduk ama yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 8 milyonu aştı. Bu sayı ile Türkiye Rusya'yı geçti.

TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi Toplantısı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Türkiye'deki vakıf üniversitelerinin mütevelli heyet başkanları ve rektörlerinin katılımıyla gerçekti.

YÜKSEKÖĞRETİMDEKİ ÖĞRENCİ SAYISI 8 MİLYONU AŞTI

Türkiye'de yükseköğretim öğrenci sayısının 8 milyonu aştığını bildiren Saraç, şöyle konuştu:

"Bu sayı, Almanya'nın iki katı. Daha önce 'bu sayı ile Rusya'dan sonra ikinci ülkeyiz' diyorduk. Türkiye, şu anki yükseköğretimdeki öğrenci sayısı ile Rusya'daki öğrenci sayısını geçti."

YÖNETİLMEZSE TEHDİTKAR OLUR

Saraç, bu sayının olumlu tarafının bulunduğuna ancak yönetilmediği takdirde "tehditkar" taraflarının olacağına işaret etti.

Saraç, yükseköğretimde toplam kontenjanlarının yaklaşık yüzde 19'unun vakıf yükseköğretim kurumlarında bulunduğunu aktaradı. Saraç, "Yüzde 20'si ön lisans, geri kalanı da lisans programlarında." bilgisini verdi.   

Saraç, YÖK'ün yürüttüğü projeler arasında arasında en büyük başarılarının 30 yıldır konuşulan bağımsız bir Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması olduğunu vurguladı. 

Saraç, 2016'dan bu yana 16 vakıf üniversitesi olmak üzere 70 üniversitenin dış değerlendirme sürecinden geçtiğini bildirdi.

YABANCI ÖĞRENCİ SAYISI KAÇ OLDU?

Hedef odaklı uluslararasılaşma çalışmalarına değinen Saraç, "Başkan olduğumuzda yabancı uyruklu 40 bin öğrenci vardı, bu sayı 4 yılda 140 bini geçti" dedi. 

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNE DENETİM GELİYOR

Saraç, vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimine ilişkin, "Bir özel kanun olabilir ama her halükarda YÖK nasıl denetleniyorsa, vakıf yükseköğretim kurumlarının da mali açıdan denetlenmesi lazım" dedi.

Yekta Saraç, şöyle dedi: "Öğrencimiz, artık seçici olmaya başladı, bilinçli tercihlerde bulunuyor. Bu mutluluk verici. 'Burada boş sandalye var otur' denildiğinde 'bir dakika o sandalye bana uygun mu?' diye sorguluyor. Böyle de olması lazım. Niteliği getirecek birinci husus budur." . 

BOŞ KONTENJAN ABARTILIYOR

Üniversitelerdeki boş kontenjanların abartıldığı kadar devasa bir sorun olmadığının altını çizen Saraç, şunları söyledi: "Boş kontenjan dediğimiz bir tarafı sanal bir husustur. Yani irrasyonel taleplere 'evet' dediğinizde bu seneki boş kontenjan rakamının yaklaşık 80 bin dolayında artabilme ihtimali var. Aynı şekilde devlet üniversitelerindeki taleplere de irrasyonel şekilde baktığımızda yüzde 40 dolayında bir daralma söz konusu olabilirdi."

YÖK'ün, üniversite kontenjanlarının nihai noktada karar vericisi olduğunu ancak karar verilecek rakamların üniversitelerden geldiğini ifade eden Saraç, şöyle konuştu:

KONTENJAN TALEBİ ÜNİVERSİTELERDEN GELİYOR

"Boş kontenjanlar geçen sene 128 bine düştü ama bir vakıf üniversitemiz, 60 kontenjanı olan bir programına 2 sene önce 23 kişi yerleşmişken bu sene için bu kontenjanı 200'e çıkarmayı talep etti. Bunlar vaka. Boş kontenjanların dolması diye aslında bir sorun yok, doğru kontenjan planlaması diye bir sorun var. Bunun adını koymamız lazım. Bu kontenjan önemli ama 23 kişinin dolduğu programa 200 kişinin istenmesi ve sonra 'kalan boş kontenjanları acaba nereye fatura etsek' deyip 'YÖK var burada. Hem de YÖK'ü suçlarsak zülfiyare de dokunmamış oluruz' denmesi bence ahlaki bir sorun." 

Saraç, YÖK olarak bu ihtiyacı hissettikleri için öğrenci kontenjanlarını belirlemekle ilgili bir kurul oluşturduklarını hatırlattı. Saraç, kurulda ilgili bakanlıklar, sektör temsilcilerinin yer aldığını belirtti Saraç, şöyle dedi:

"Fakat birlikte çalışma kültürümüz nedense çok zayıf olduğundan birlikte karar alma ve karar alma süreçlerini yönetebilme kültürümüz de maalesef yok. Kurulla ilgili yazışmalar yaptık, verilerinizle bize gelin dedik ama gelen olmadı. Bu sene içinde TOBB'a yazacağız. Bize bir öngörü yaparsanız bu kurulda bundan mutluluk duyarız."

Saraç, "Özel üniversite meselesini YÖK olarak destekliyoruz. Burada problem yok. Burada da yöntem konusunda bir belirleme yapalım isteriz" dedi.