Arama sonuçları

Yeni müfredata ‘geri çekin’ tepkisi: Gerekirse çocukları okula göndermeme eylemi yapılacak

Yeni müfredata ‘geri çekin’ tepkisi: Gerekirse çocukları okula göndermeme eylemi yapılacak

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in onayladığı yeni müfredata eğitimcilerden büyük tepki var. Eğitimciler müfredatın geri çekilmesini istiyor. Gerekirse çocuklarını okula göndermeme eylemi yapılacak. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredat  2024-2025 eğitim öğretim yılının başlayacağı 9 Eylül 2024'ten itibaren okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulanmaya başlayacak. Ancak işdünyasından eğitimcilere kadar bu yeni müfredata büyük tepki var. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bileşenlerin müfredatın geri çekilmesi için gerekirse çocuklarını okula göndermeme eylemi yapacaklarını açıkladı. 

Eğitim Sen, Halkevleri, KESK’e bağlı sendikalar, Laiklik Meclisi, Öğretmen Sendikası, Eğit-Der, CHP, Alevi Kültür Dernekleri, DEM Parti, Alevi Bektaşi Federasyonu, Sol Parti, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, EMEP Vakfı, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, SYKP, Veli Der, Öv-Der, İHD, SYKP yaptığ ortak açıklamada yeni müfredatın geri çekilmesini istedi. 

İÇERİĞİ 100 YIL ÖNCESİNİN DAHİ GERİSİNDE

Yapılan ortak açıklamada “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismiyle kamuoyuna açıklanan müfredatın “tarihi yeni, içeriği yüz yıl öncesinin dahi gerisinde” oldugu belirtildi. Ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 

Bakanlık; kamuoyuna açıkladıkları müfredatla ilgili, bir hafta süre vererek öneri, görüş ve eleştiriye açtığını ifade etmişti. Sürenin az olduğu eleştirilerine, “Süreyi %50 daha artırıyoruz” diyerek (dalga geçer gibi)  on güne çıkardığını açıkladı. Hazırlık süresinin 10 yıl olduğunu açıkladığı müfredata 10 gün içinde görüş ve öneri istiyordu.

MÜFREDATI KİMLER HAZIRLADI?

Öncesinde 1000 kişiyle hazırlandığı, onlarca çalıştay yapıldığı ifade edilmiş, ancak bu kişilerin kimler olduğu, bu çalıştayların kimlerle ve nerede yapıldığı soruları hep yanıtsız bırakılmış, bu soruları yönelten kurumlar “Size tek tek açıklamak zorunda mıyım?” diyerek savuşturulmuştur. Bakan Tekin ardından 67 bin 284 öneri ve görüş geldiğini ifade etti, ancak bu açıklamadan kısa bir süre sonra, müfredat Talim ve Terbiye Kurulu’undan geçerek Bakanlığın onayına sunuldu ve hemen ardından da imzalandı. Bu kadar çok öneri ve görüşü bu kadar kısa sürede nasıl değerlendirdikleri, bu görüş ve önerilerin neler olduğuna dair bütün sorular havada kaldı.

BİR ORTA OYUNU OYNANDI

Her şeyin ne kadar kurgu olduğunu, yaptıkları bu tür faaliyetlerin ne kadar ciddiyetsiz ve formalite olduğunu, bir orta oyunu oynadıklarını bu süreçte net bir şekilde gördük. Oysa ülkenin eğitim müfredatı hazırlanıyor. Ülkeyi yönetenlerin ve MEB’in çok büyük bir ciddiyetle ve samimiyetle konuyu ele alması ve eğitimin tüm bileşenleri, akademisyenleri, eğitim uzmanları, eğitim sendikaları, eğitim fakülteleri ile yan yana gelerek bir müfredat hazırlaması gerekirdi.

YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ

Diğer yandan, değişim gerekçeleri, ihtiyaç analizleri, eğitim programı hazırlama teknikleri, vb. adımların hiç biri yapılmamıştır. Daha da önemlisi pilot uygulamaya gerek kalmadan müfredatın hemen önümüzdeki eğitim-öğretim yılı içinde uygulamaya başlanacağı açıklanmıştır. Dikkatinizi çekmek istiyoruz, yangından mal kaçırırcasına çok hızlı bir süreç işletilmiştir.

Bu sürecin bu kadar hızlı işletilmesinin sebepleri, aşağıda sıraladığımız müfredatın içine sindirilen sebeplerdir. Bu müfredat:

  1. Bilime ve bilimsel gerçeklere savaş açtığı için,
  2. Laik eğitim ve laik yaşamı hedef aldığı için,
  3. Cumhuriyetin aydınlanmacı değerlerini ortadan kaldırdığı için,
  4. Cinsiyetçi olup, toplumsal cinsiyet eşitliğine yer vermediği için,
  5. Toplumsal, kültürel çeşitliği yok saydığı için,
  6. Eğitimi piyasaya açmak, kamusal eğitimi ortadan kaldırmaya yönelik hazırlandığı için,
  7. Öğrencileri belirsizliğe, umutsuzluğa ve geleceksizliğe sürüklediği için,
  8. Sınav odaklı eğitim sistemine devam ederek, öğrenci yeteneklerini beceriler üzerinden değil değerler üzerinden gerici bir yöntemle ölçmek için,
  9. Eğitimi bir bütün olarak dincileştirme ve bütün okulları imam hatip müfredatları ile eşleştirmek için,
  10. Birleştirici, bütünleştirici ortak yurttaş bilinci yerine, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı olduğu için.

LAİK VE DEMOKRATİM YAŞAMA MEYDAN OKUMA

Ayrıştırma, kutuplaştırma, yok sayma, gericileştirme vb. yaklaşımlar ön plana çıkarılmış ve bu müfredatla, yukarıda sıralanan sebepler üzerinden laik demokratik yaşama topyekûn bir meydan okuma hedeflenmiştir. Biz imzası olanlar Bakanı ve iktidarı uyarıyor ve “Bu müfradatı derhal geri çekin” cağrısında bulunuyoruz. Bu uyarımızın dikkate alınmaması durumunda, fiili meşru eylemliliklerimizi tüm ülkeye yayacağımızın bilinmesini isteriz. “

29-05-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş