Proje Okullar tartışması: Bakanlığın ‘keyfine’ mi bırakılıyor?

Proje okullarda 4 yılını dolduran müdür ile idareciler ve öğretmenlerin kadrolarının değişme olasılığı eğitimcilerin tepkisini çekiyor. 

Türkiye’nin en köklü ve en yüksek puanlı liselerinde “atama” krizi yaşanıyor. Önceki gün Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Personel Genel Müdürlüğü yazısı Proje Okullar’da görevli öğretmen, müdür ve yöneticileri ilgilendiriyordu. 4 yılını dolduran tüm eğitimcilerin kadroları boşalıyor ve göreve devam etmek için yeniden bakanlığa başvurmaları gerekiyor. İkinci dört yılı devam edip edemeyecekleri ise bakanlık atamasından sonra netleşecekti. Yeni görevde kalıp kalmayacakları kesin değildi. Özellikle IB, AP gibi uluslararası diploma programı uygulayan bazı okullarda tüm yöneticiler ve IB gibi sertifikaları olan öğretmenlerin de görev süresi doluyordu. İşte bu yazıyla birlikte tekrar Proje Okullar tartışılmaya başlandı.

Eğitimcilerden de Proje Okullardaki uygulamalara tepki var. Eğitim Sen yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okullarındaki keyfi uygulamaları sürdürmede ısrar etmemesi, vazgeçmesi çağrısında bulundu.

KILAVUZ ÇIKTI, TARTIŞMA BAŞLADI

Açıklamada, bakanlığın yayınladığı “2023 Yılı Millî Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirmesine İlişkin Kılavuz” ile bugüne kadar izlediği politikada kararlı olduğunu gösterdiği ifade edildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Geçmiş yıllarda, bu okullarda görev yapan öğretmenleri sürgün edebilmek için türlü çabalara girişen, liyakati değil sadakati ilke edinerek bu okullara yönetici atayan Bakanlık, ‘Atamalar adayların tercihleri dikkate alınarak atama takviminde belirlenen tarihte Bakanlıkça yapılır’  diyerek tüm gücü kendi eline almıştır.

Üstelik söz konusu atamalarda: Proje okulu adıyla ayrıştırılan bu okullarda öğretmenler ve yöneticiler atanırken hizmetin gereklerini hangi kriterlerin karşılayacağı, liyakatin nasıl sağlanacağı, öğretmenlerin kıdem ve hizmet süresinin dikkate alınıp alınmayacağı, görev sürelerinin neye ve kime göre uzatılacağı sorularına verilebilecek tek yanıt, ‘Bakanlığın keyfi nasıl isterse öyle olacaktır’ şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

HANGİ KRİTERLER KULLANILACAK?

Hâlbuki Bakanlık, yaptığı her eylem ve işlemde hukuka uygun hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla bu okullardaki hizmetin amacını, bu amaca yönelik olarak öğretmenler ve yöneticilerde aranacak somut, objektif ve hukuki kriterlerin neler olduğunu, bu kriterlerin hizmetin amacıyla bağdaşıp bağdaşmadığını, öğretmenlerin haklarının korunup korunmadığını, bu adımların her birinin yasalara değil hukuka uygun olup olmadığını net biçimde görebileceğimiz bir uygulama bulunmamaktadır."